Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10564 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7148 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Karacabey Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/03/2014NUMARASI : 2013/643-2014/172Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.11.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı İ.. K.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_K A R A R_Dava, borçlu ortağın borcundan dolayı İcra İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayanılarak açılan ve paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesi isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmazların satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalı İ.. K.. vekili temyiz etmiştir.5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 Sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklikle, "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz...." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir. Somut uyuşmazlıkta, dava konusu .. ve .. parsel sayılı taşınmazlarda borçlu (davalı) İ.. K.. ve Y.. K.. 1/4'er oranında paydaş durumundadır. Yukarıda bahsedilen yasal değişiklikle alacaklı (davacı) tarafından, borçlu İ.. K.. ve Y.. K..'ın haczedilen paylarının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale gelmiştir. Bu nedenle alacaklının (davacının) İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince yetki alarak bu parseller yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmadığından davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.