Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10532 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9057 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/04/2013NUMARASI : 2010/563-2013/127Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.08.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı K.. B.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Davalı, Hazine vekili ve davalı belediye vekili davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne .. ada.. parsel sayılı arsa vasfındaki taşınmazın davalı Küçükçekmece Belediyesi adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına kayıt ve tesciline, taşınmazın değeri olan 68.200 TL'nin davalı Küçükçekmece Belediyesine ödenmesine, davalı hazine yönünden husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davalı K.. B.. vekili temyiz etmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere göre davacılar murisi A. U.'un mirasçıları V.. U.. ve E.. Ş.. adına 04.08.2008 tarihli vekaletnameye dayanılarak Av. A.. B.. tarafından tapu iptali ve tescil davası açıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere dava hakkı o hakkın sahibi olan kişiye aittir. HMUK'nın 59. maddesi uyarınca dava ehliyeti bulunan herkes davasını kendisi veya tayin ettiği vekil aracılığıyla açabilir ve takip edebilir. Ancak davacıların vekili olduğu belirtilen Av. A.. B..'in Mersin Barosuna (Baro Sicil No: 627 TBB Sicil No:18062) kayıtlı avukat iken 04.06.2003 tarihinde kaydının silindiği dosya içerisindeki Türkiye Barolar Birliği Başkanlığının 09.06.2014 tarihli 15911 /1534 sayılı yazısından anlaşılmış olmakla 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 9 ve 35. maddeleri gereğince dava tarihine göre davaya vekalet etmesine kanunen imkan bulunmamaktadır. HUMK'nın 61. maddesi gereğince mahkemece bu vekilin davaya kabul edilmemesi ve davayı bizzat veya avukat aracılığıyla takip edip etmeyeceğinin davacılara davetiye ile bildirilmesi gerekir. Dava tarihinde bulunmayan bir dava şartının sonradan giderilmesi, usul ekonomisi bakımından davanın sürdürülmesi mümkün olduğundan davacılar vekilinin vekalet ehliyeti bulunmadığından davacıların bizzat davayı takip etmeleri için davetiye çıkarılması, sonucuna göre yargılamaya devam olunup olunamayacağının belirlenmesi gerekir. Mahkemece, belirtilen husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı K.. B.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.