Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10481 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5635 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Çatalca 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/09/2013NUMARASI : 2012/148-2013/230Davacı tarafından, davalılar aleyhine 10.04.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_K A R A R_Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Davalılar davaya cevap vermemişler, yargılamaya katılmamışlardır.Mahkemece, birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde paydaşların veya iştirakçilerin tamamının birlikte katılımı ile hisselerini üçüncü bir kişiye satmaları ve devretmelerinin mümkün olduğu, paydaşların kendi aralarında paylarını birbirlerine satıp devredebilecekleri, davacı satış vaadi alacaklısının paydaş olmadığı gibi taşınmazın yüzölçümünün de bölünemez büyüklük miktarı altında kaldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü davacı temyiz etmiştir.Mahkemece her ne kadar, dava konusu taşınmazın bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların üçüncü şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun 8. maddesinin son fıkrasında 30.04.2014 tarihli 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu, hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedinin artırılamayacağı hükmü getirilmiştir. Yapılan değişiklik ile paylı maliklerin paylarını artık bölmeden 3. kişilere devretmeleri mümkün hale gelmiştir.Bu durumda, mahkemece her üç satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satışı vaadedilen taşınmazlarla ilgili olarak işin esası incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre diğer temyiz sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.