Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10479 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6880 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVALILAR : ... v.d.Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.01.2006 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:KA R A RDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Davalılar vekili, ortaklığın taksim suretiyle giderilmesini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.....Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.Somut olaya gelince;dava konusu taşınmazda davalı ... ile bir kısım davalıların murisi ...’un-sağlığında- muhdesat iddiaları bulunmasına rağmen mahkemece gerekçesi açıklanmadan satış bedelinin mirasçılık belgesindeki ve tapu kaydındaki paylar oranında paylaştırılmasına karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda öncelikle taraflara hak iddia ettikleri muhdesatlar ayrıntılı şekilde açıklattırılmalı, diğer paydaşlar yönünden uzlaşma sağlanamadığı takdirde HMK'nın 165. maddesi gereğince görevli mahkemede dava açması için uygun bir süre verilmeli ve iddia olunan muhdesatların paydaşlara ait olduğu anlaşıldığı takdirde taşınmazın bulunan toplam değerinin ne kadarının arza, ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 19.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.