Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10459 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6855 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Pınarhisar Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/09/2013NUMARASI : 2013/24-2013/235Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.01.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı S.. B.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Davacı vekili .. ada.. parsel sayılı taşınmazın satışı satışı suretiyle ortaklığının giderilmesini istemiştir.Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalı S.. B.. vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde krokide “A, B, C” harfleriyle gösterilen binaların N.oğlu S.. B..'a, "D, E, F"harfleriyle gösterilen binaların N. oğlu A.. B..'a ait olduğuna dair şerh bulunduğu görülmektedir. Satışına karar verilen taşınmaz üzerindeki muhdesatlar yönünden tapuda şerh bulunduğundan muhdesat oranının muhdesat sahibi olan paydaş ya da mirasçılarına, arz değerinin ise tüm paydaşlara tapu ve veraset ilamındaki payları oranında dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Muhdesat durumu nazara alınarak hazırlanan bilirkişi raporunda satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağı gösterilmiş olup satış bedelinin ve yargılama giderlerinin paylaştırılmasında bilirkişi raporunun dikkate alınması gerekirken bu husus gözetilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir.Kabule göre de; harcın satış bedelinin dağıtılmasındaki oranlara göre paydaşlardan tahsil edilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek hüküm kurulması, karar tarihi itibariyle harcın satış bedeli üzerinden binde 11,38 oranında alınması gerekirken binde 9.9 oranında alınmasına karar verilmesi de yerinde değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.