Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10422 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14418 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mah. Sıf.)TARİHİ : 24/06/2014NUMARASI : 2012/212-2014/366Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.11.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil mümkün olmaz ise bedelin iadesi birleştirilen davada itirazın iptali ile inkar tazminatı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 24.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve birleştirilen dosyanın davalısı R.. Ö.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Dava, yazılı sözleşme ile yükleniciden temlik alınıp bedelinin ödendiği ve davacıya teslim edildiği ileri sürülen, tapuda davalı adına kayıtlı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, mümkün olmadığı takdirde ödenmiş olan satış bedelinin yasal faiziyle tahsili isteğine ilişkindir.Davalı vekili, davacının yazılı sözleşme gereğince bakiye 7.000,00 TL bedeli ödemesi halinde dava konusu 10 no'lu dairenin tapusunu davacıya vermeye hazır olduğunu beyanla davanın reddini savunmuş, birleştirilen dosyada davacı R.. Ö.. aleyhine bakiye satış bedelinin tahsili için İnebolu İcra Müdürlüğünün 2012/659 Esas (Bozkurt İcra Müdürlüğünün 2012/119 Esas sayılı) icra dosyasında borçlunun yapmış olduğu itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemiyle açmış olduğu davanın kabulünü istemiştir.Mahkemece, taraflar arasındaki yazılı satış sözleşmesi gereğince davacının bakiye 7.000,00 TL satış bedelini ödediğine yönelik tanık ile ispat talebinin reddine; davacıya 11.02.2014 tarihli celsede verilen, bakiye bedelin depo edilmesi kararına rağmen depo etmediğinden, ayrıca davacı tarafından teklif edilen yemini davalının eda ederek bakiye 7.000,00 TL'yi davacıdan tahsil etmediğine dair imzalı beyanı nedeniyle davacının kusurlu olduğuna; davacının cebri tescil veya satış bedelinin iadesine yönelik davasının reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davacı ve birleştirilen dosyada davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, yüklenicinin bağımsız bölüm temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise satış bedelinin tahsili, birleştirilen dava ise icra takibine itirazın iptali ve inkar tazminatı isteğine ilişkindir.Dosya içerisindeki belge ve delillere ve taraflar arasındaki satış sözleşmesine göre bakiye bedelin ödenmediği sabit olup, yüklenici bu bedel için icra takibi yapmakla tercih hakkını bedel ödendiği takdirde davacı R.. Ö..'e dava konusu bağımsız bölümün mülkiyetini devredeceği yönünde kullanmıştır. Bu durumda takibe itirazın iptaline karar verildiğine göre birlikte ifa kuralı gereğince asıl davanın konusunu oluşturan ve davalı adına kayıtlı bulunan bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Ayrıca, HMK'nın 305-306 maddelerinde düzenlenen tavzih, bir hükmün yeterince açık olmaması, icrasında tereddüt uyandırması veya birbirine aykırı fıkralar ihtiva etmesi halinde hükümdeki gerçek anlamın meydana çıkarılması için başvurulan bir yol olup bu maddelere göre açık olmayan, icrasında tereddüt uyandıran veya çelişik fıkralar içeren hükümlerin tavzihi istenebileceğinden tavzih yoluyla talebin ve buna bağlı olarak hükmün ya da doğrudan doğruya hükmün esasının değiştirilmesi mümkün değildir. Mahkemece tüm bu hususlar gözardı edilerek tavzih kararı ile yazılı şekilde yeni hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.