MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVACILAR : ... v.d.DAVALILAR : ... v.d.Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:_ K A R A R _Davacılar vekili, ....l, 624 parsel, 1214 parsel, 1702 parsel, 2006 parsel, 158 parsel, 198 parsel, 2784 parsel, 3021 parsel, 417 parsel sayılı taşınmazlarda tarafların malik olduğunu, taraflara ulaşılamaması nedeniyle taksiminin mümkün olmadığını, ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.Davalılardan ..., ... ve ... ilk duruşmaya katılarak taşınmazların satışına muvafakatlerinin olduğunu belirtmişler, bir kısım davalılar ise davaya cevap vermemişlerdir.Mahkemece, 3083 sayılı Kanunun 13/son fıkrası gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.3083 sayı...13. maddesinde; “Uygulama alanlarında Bakanlar Kurulu Kararının Resmi Gazete'de yayımı tarihinden itibaren, kamulaştırma, toplulaştırma, arazi değiştirilmesi ve dağıtım işlemlerinin tamamlanması veya tapuya tescili sonuçlandırılıncaya kadar, gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine ait arazinin mülkiyet ve zilyetliğinin devir ve temlik edilemeyeceği; bu arazilerin ipotek ve satış vaadine konu olamayacağı, ancak, bu kısıtlama süresinin beş yılı aşamayacağı; sulama alanlarında toplulaştırma çalışmaları kısıtlama süresi içerisinde sonuçlandırılamadığı takdirde, toplulaştırma çalışmalarının sonuçlandırılması amacıyla kısıtlama süresinin en fazla beş yıla kadar daha uzatılabileceği, Mahkemeler veya icra ve iflas daireleri tarafından bu araziler hakkında devir ve temliki gerektiren karar verilemeyeceği;...mahkemelerce satış suretiyle miras ortaklığının giderilmesine karar verilemeyeceği” hükmü yer almakta iken, ... 11.04.2012 tarihli kararıyla bu düzenlemenin "mahkemeler veya icra ve iflas daireleri tarafından bu araziler hakkında devir ve temliki gerektiren Karar verilemeyeceği"ne ilişkin bölüm iptal edilmiş; 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 9. maddesiyle de “Bu taşınmazlar hakkında mahkemelerce satış suretiyle miras ortaklığının giderilmesine karar verilemeyeceği”ne ilişkin cümlesi iptal edilmiştir.Sonuç olarak, bu Kanunun 13. maddesi kapsamındaki uygulama alanlarında kalan ve işlemleri henüz tamamlanamayan arazilerin miras yoluyla intikali ve ortaklığının satış suretiyle giderilmesine ilişkin olarak herhangi bir yasaklama bulunmadığından mahkemece davanın esası incelenerek sonucuna göre karar verilmelidir.Mahkemece, belirtilen husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.