Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10385 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5926 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14/07/2009 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20/11/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili, .... 335 ada 225 parselde kayıtlı 1 ve 2 no’lu bağımsız bölümlerde paydaş olan .... paylarının ....sayılı icra dosyasıyla 29/06/2009 tarihinde ...’a 79.560 TL bedelle satıldığını, ...un bu payları 01/07/2009 tarihinde davalı ...’e tapuda toplam 7.000 TL’ye sattığını belirterek taşınmazların tapu kayıtlarına tedbir şerhi konulmasını ve davalıya satılan payların iptaliyle müvekkili adına tescilini talep etmiştir.Davalı ... vekili cevap dilekçesi vererek davacının dahili davalı bakımından harç yatırmadığını, müvekkilinin payı 260.000 TL’ye satın aldığını, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, teminat yatırılmadan ihtiyati tedbirle müvekkilinin mülkiyet hakkının kısıtlandığını, taşınmazların tapu kayıtlarında herhangi bir kısıtlayıcı şerh bulunmadığından iyiniyetle satın alındığını belirterek keşif yapılıp taşınmazların değerinin tespit edilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir....Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Önalım hakkına konu payın dava sırasında bir başka kişiye veya satışı yapan paydaşa satılması halinde davacının 6100 sayılı HMK’nın 125. maddesi hükmü uyarınca seçimlik hakkı olduğundan dilerse davayı yeni satın alan şahsa yöneltir, dilerse davasını tazminata dönüştürerek davalı hakkındaki davasını devam ettirir. Bu nedenle davacıya seçimlik hakkını kullanması için süre verilmelidir. Önalım hakkına ilişkin payın satış yapan önceki paydaşa dönmesi davacının ilk satışla doğan önalım hakkını kullanmasına engel değildir.Bu gibi hallerde ilk satış bedeli ile ikinci satış bedeli farklı ise davacının hangi satış bedelinden sorumlu olacağı önem kazanır. Önalım davası açıldıktan sonra davaya konu payı satın alan kimse önalım davasının açıldığını bilerek kötü niyetle iktisap etmişse davacı daha düşük ise ilk satış sözleşmesindeki satış bedeli ile, aksi halde son satış bedeli ile sorumludur. Davacının davayı yönelttiği kimsenin kötüniyetli olduğunu iddia etmesi halinde bu iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. İkinci satış fazla bedelle ilk satan paydaşa yapılmış ise o kimse ilk satışın tarafı olduğu için kötüniyetli olduğunun kabulü gerekir. Ayrıca kötüniyetin kanıtlanmasına gerek yoktur.Somut olaya gelince; ... ve ...’nın taraf sıfatı olmayıp yalnızca davanın ihbar edileni olduğu hususu gözardı edilerek kararda davalı olarak gösterilmeleri yerinde değildir.Davacı ..., davayı 14/07/2009 tarihinde davalı ...’e açmış olup tapu kaydında herhangi bir şerh olmadan davalı ...’in 24/07/2009 tarihinde dava konusu payları davalı ...’ya sattığı anlaşılmakla; davalı ... ile ... arasındaki satışın kötüniyetli olduğunu iddia eden davacıdan bu konuya ilişkin delillerinin sorulup toplanması, davalı ...’nın kötüniyetli olduğunun sübuta ermesi halinde ilk satış bedeli ile tapu harç ve masraflarının, sübuta ermemesi halinde son satış bedeli ile tapu harç ve masraflarının yatırılması için davacıya usulüne uygun kesin süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu hususların gözardı edilerek davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. 2015/5926-2016/10385 -3-SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.