Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1037 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16393 - Esas Yıl 2014





T.C.YARGITAY14. Hukuk DairesiESAS NO : 2014/16393 KARAR NO: 2016/1037 Y A R G I T A Y İ L A M IDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.11.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Davacı, resmi akitte satış değerinin yüksek gösterildiğini belirterek muvazaa iddiasında bulunmuştur.Davalı vekili, gerçek satış bedeli ve satış masraflarının yatırılması halinde davayı kabul ettiğini belirtmiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazda davalı adına kayıtlı 89/192 oranında payın iptali ile davacı adına tesciline, muvazaa taleplerinin reddi ile davacı lehine 3.696,00 TL vekalet ücretine karar verilmiştir.Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.Dava konusu taşınmazdan 3 ayrı payın satışına yönelik olarak davacı tarafından önalım hakkına dayalı olarak dava açılmıştır. Dava değeri 62.000,00 TL olduğu halde davacı tarafça dava dilekçesinde 2.000,00 TL gösterilerek harç yatırılmış ve bedelde muvazaa iddiasında bulunulmuştur. Ancak davacı tarafça bedelde muvazaa iddiası ispatlanamamıştır. Bedelde muvazaa iddiasını davacının kanıtlayamaması halinde iddia edilen bedel ile tapuda gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.Davalı vekili resmi akitte gösterilen satış bedeli ve masrafların yatırılması halinde davayı kabul ettiğini belirtmiştir. Bu durumda mahkemece, davalı tarafından davanın kabul edildiği nazara alınarak dava dilekçesinde belirtilen bedel ile satış akdinde gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davalı lehine vekalet ücretine, yine davacı lehine dava dilekçesinde gösterilen bedel üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden davacı lehine yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde taraflara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.01.2016 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.-K A R Ş I O Y-Davanın konusu, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemidir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dairemiz çoğunluğu tarafından; davacının bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamaması nedeniyle iddia edilen bedelle mahkemece kabul edilen bedel arasındaki fark üzerinden davalı taraf lehine vekalet ücretine ve bu oranda yargılama giderine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.HMK'nın 332. maddesi uyarınca yargılama giderlerine (bu kapsamda vekalet ücretine) mahkemece re'sen hükmedilir. Kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir (HMK m. 326).Somut olayda da dava, tam kabulle davacı lehine ve dolayısıyla davalı aleyhine hükme bağlanmıştır. Mahkemece de bu kabul gözetilerek doğru şekilde yargılama giderlerine-vekalet ücretine hükmedilmiştir.Bir dava içerisinde iddia ya da savunma olarak ileri sürülen hususların kısmen ya da tamamen kanıtlanamamış olması davanın kabul ya da reddine veyahut kısmen kabul veya reddine yol açmamış ise bu durum yargılama giderinin tespitinde gözönünde bulundurulamaz.İşbu davada da bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamamış olmakla birlikte davanın kabulüne karar verilmiştir. Böylece davalı aleyhine hüküm kurulduğundan mahkemece re'sen belirlenen daha doğrusu TMK'nın 734. maddesi uyarınca depo edilmesine karar verilen tapudaki satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderleri toplamı dava değeri kabul edilerek bunun üzerinden vekalet ücretine hükmedilmiştir.Olayda objektif dava yığılması ya da davanın kısmen kabulü gibi ayrıksı hususlar da söz konusu olmadığından, kabulle sonuçlanan ve tek bir dava konusu bulunan bu davada avukatlık ücretinin tapudaki taşınmaz satış bedeli üzerinden nispi olarak belirlenmesi isabetli görülmüştür.Kaldı ki eldeki uyuşmazlık bedel yönünden kısmi dava ya da belirsiz alacak davası gibi düşünülse bile, yürürlükte bulunan AAÜT'nin 5/2 maddesi kapsamında mahkemece, dava değerinin belirlenmesinden sonra davacı davasını tespit edilen bu değere (depo edilen değere) göre takip etmese dahi, yasal avukatlık ücreti, re'sen belirlenmiş dava değeri üzerinden hesaplanır.Bu itibarla Dairemizin sayın çoğunluğunun bozma düşüncesine iştirak edilmemiş mahkeme kararının onanması yönünde karşı oy sunulmuştur. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Şikayet reddedilse de icra mahkemesinin tedbir kararı HMK 397/2 maddesi gereğince aksi belirtilmediği sürece karar kesinleşene kadar devam eder. Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunu Tarafların görevsiz mahkemede yaptığı usuli işlemlerin geçerliliği - görevsiz idari yargıda açılan dava Taraflar arasındaki “menfi tesbit- ödeme emrinin iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tokat (1.) İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 23.08.2006 gün ve 1135-629 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 26.06.2007 g usulsüz tebligat şikayet süresi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incele Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?