Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10265 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9527 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Hatay 2. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/03/2014NUMARASI : 2013/559-2014/191Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.03.2011 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı A.. A.. ve M.. A.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Davacı, 1598 parsel sayılı taşınmazında oturduğunu, davalıların komşu 2987 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binalarında aile mahremiyetine zarar verecek şekilde kendi taşınmazına bakan 5 adet pencere açtıklarını belirterek pencerelerin kapatılmasını istemiştir.Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece 04.12.2012 günlü hüküm ile, davanın kabulüne, davalı taşınmazındaki binanın İmar Kanununa aykırı olması nedeniyle pencerelerinin kapatılmasına karar verilmiştir.Davalılar M.. A.. ve A.. A.. vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizce; “ Davalıların binasındaki pencerenin salt ruhsatsız ve imara aykırı bulunması TMK’nun 737. maddesi uyarınca kal'ini gerektirmez. Yapının imara aykırı olması yanında bir zararın doğması da şarttır. Salt imara aykırılık, idari mercileri ve idare mahkemelerini ilgilendiren bir husustur. Diğer yandan davalıların söz konusu pencereyi ışık veya hava almak amacıyla değil de kendisine hiçbir faydası olmayan, doğrudan davacının aile mahremiyetini bozmak için imara aykırı olarak açtığının belirlenmesi halinde davanın kabulüne karar verilebilir. O halde mahkemece, yeni bir keşif yapılarak davalıların açtığı pencerelerin davacıya zarar verip vermediği, vermiş ise somut zararın ne olduğu hususunda gerekli inceleme ve araştırmaların yapılması, bu pencerelerin komşuluk hukuku açısından katlanma yükümlülüğü kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.Bozmaya uyularak kurulan ikinci hükümde davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacıya ait ..ada ..parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin 1. katında bulunan pencerelerin kapatılmasına, 2. katında bulunan pencerelerin kapatılmasına yönelik davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü davacı vekili, davalı M.. A.. ve A.. A.. vekili temyiz etmiştir.Dairemizin bozma ilamı sonrasında yapılan keşif sonucunda alınan 25.12.2013 havale tarihli inşaat bilirkişi raporunda; dava konusu pencerelerin ışık ve hava ihtiyacı nedeniyle açılmış olduğu, her ne kadar pencerelerin daire içinde 1.70-1.80 metre kodunda olsa da 3 adetinin mutfak, banyo ve tuvalet penceresi olduğu ve davalıya ait ev ve avluya mesafesi itibariyle koku v.s. gibi rahatsızlığa neden olabileceği belirtilerek banyo, tuvalet pencerelerinin kapatılması gerektiği belirtilmiştir. Davacının iddiası ise dava konusu pencerelerin aile mahremiyetine zarar verdiği yönündedir. Dosya kapsamına, toplanan delillere göre davacı tarafından aile mahremiyetinin ihlal edildiği kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken davacının talebi aşılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 22.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.