Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10260 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6235 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Çay Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/02/2014NUMARASI : 2012/515-2014/46Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.09.2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Ü.. T.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:KARARDavacı, davalıların taşınmazına diktiği söğüt ağacının kök ve dallarının taşınmazında ekili bulunan yonca bitkisine zarar verdiğini ilerek sürerek ağaçların kal'ini ve zararın tazminini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalıların taşınmazındaki ağaçların kökleri ile birlikte kesilerek kaldırılmasına, 279,00 TL zararın davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı Ü.. T.. temyiz etmiştir. TMK maddesindeki 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.Somut olayda; davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırmalar hüküm kurmaya yeterli degildir.Mahkemece fenbilirkişisi ve ziraat mühendisi bilirkişiler marifetiyle mahallinde yeniden keşif yapılarak davalı Ü.. T..'nun itirazlarını karşılayacak şekilde rapor düzenlettirilmeli, bilirkişi raporlarında davacının taşınmazına bir elatma bulunup bulunmadığı, bu elatmanın katlanılabilir sınırlar içerisinde mi kaldığı, yoksa taşkın kullanmanın mı söz konusu olduğu tüm detayları ile açıklanmalı, taraflar arasındaki zorunlu çıkar çatışmalarını denkleştirecek en adil çözüm yolu ve yolları gerekçeli olarak gösterilmelidir. Davacının zararının önlenmesi esas olmakla birlikte, davalıya da en az zarar verecek veya külfet yükleyecek önlemler belirtilmelidir. Taşkın kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği ayrıca mevcut ise davacının gerçek zararı tespit edilmelidir.Değenilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 22.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.