Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10230 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5760 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/06/2013NUMARASI : 2011/648-2013/290Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.07.2011 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkına elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDavacı kurum vekili, davalının maliki bulunduğu .. parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacının irtifak hakkını ihlal eder şekilde inşaat yaptığını beyan ederek emniyet mesafelerine vaki elatmanın önlenmesi ve kal isteminde bulunmuştur.Davalı, binanın 18.02.1986 tarihinde ruhsata ve projesine uygun olarak yapıldığını, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece davalının yaptırdığı binanın imara uygun ve ruhsata bağlı biçimde belediyece tasdikli projeye göre yapılmış olması dikkate alındığında davacı idarenin yöntemine uygun biçimde kamulaştırma yapmadığı sürece mülkiyet hakkının kullanımına elatmasının yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, irtifak hakkına elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.TMK'nın "taşınmaz mülkiyetinin içeriği" başlığını taşıyan ve mülkiyetin kapsamını belirleyen 718. maddesinde; "Arazi üzerindeki mülkiyet kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyetin kapsamına yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer" hükmünü taşımaktadır. Arazideki yapılar kavramı ise Medeni Kanunun 722-728 maddelerinde düzenlenmiş olup Medeni Kanunun 727. maddesinde de mecralara yer verilmiştir. 727. madde; "su, gaz, elektrik ve benzerlerinin mecraları, işletmenin bulunduğu taşınmazın dışında olsalar bile aksine bir düzenleme olmadıkça işletmenin eklentisi ve işletme malikinin malı sayılır" İrtifak hakkı sahibinin hakkın kullanımına elatma olduğu zaman bunun giderilmesini isteme olanağı da vardır. İrtifak hakkı ile ilgili bu kısa açıklamadan sonra somut olaya gelince;Dava konusu 4614 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının irtifak hanesinde "M krokili beyannamede sarı boya ile işaretli yerin tamamı üzerinde Etibank lehine enerji nakil hattı için irtifak hakkı" bulunduğu görülmüştür.15.07.1970 tarilli, 1312 sayılı Kanunla E.'a ait bütün elektrik üretim, iletim ve dağıtım tesisleri her türlü hak ve vecibeleriyle birlikte Türkiye Elektrik Kurumuna (TEK) devredildiği, 12.08.1993 tarihli ve 93/4789 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile de Türkiye Elektrik Kurumunun 1994 yılında Türkiye Elektrik Üretim İletim A.Ş.(TEAŞ) ve Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) olarak yapılandırlmasından sonra 05 Şubat 2001 tarihli ve 2001/2026 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Türkiye Elektrik Üretim İletim A.Ş. 01.10.2001 tarihinden itibaren Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş. (TETAŞ), Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) ve Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) olmak üzere üç ayrı Kamu İktisadi Teşekkülü olarak yeniden yapılandırıldığı, dolayısıyla davacı kurum lehine irtifak hakkının mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece 15.03.2012 tarihinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 19.03.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının irtifak hakkına elatıldığı saptandığından davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle reddi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 22.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.