MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.05.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Davacı, 1093 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesini istemiştir.Mahkemece davanın kabulüne, ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz......Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ise ilgili belediyeden, belediye dışında ise İl İdare Kurulundan bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur. .... Kurullarınca 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun bulunması halinde onaylanması gereken ifraz projesinde kimlere nerelerin verileceği, bu konuda paydaşlar aralarında anlaşamazlarsa hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.Somut olaya gelince; mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen teknik bilirkişinin krokili raporunda C harfiyle gösterilen kısmın yola terk edilmesi gerektiği, D hafiyle gösterilen 32.40 metrekarelik kısmın imar artığı olarak kalacağı ve bu kısmın taksiminin mümkün olamayacağı, geriye kalan kısmın ise, krokide A ve B harfiyle işaretlendiği gibi .... metrekare olarak iki eşit parsele ifrazının mümkün olacağı bildirilmiş; .... 01.08.2014 tarih ve 22 sayılı.... kararıyla "C ile gösterilen kısmın yola terki yapılarak A, B ve D şeklinde 3 kısma ifrazına, D ile gösterilen 32.40 m2 lik kısmın 1094 nolu parselle şuyulandırılmasına" karar verilmiş; mahkemece de anılan Encümen kararı doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Ancak, dava 1093 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin olup, 1094 sayılı parsel dava konusu olmadığı gibi, 1094 sayılı parsel maliki de davada taraf değildir. Kaldı ki, şuyulandırma idari bir işlem olup, mahkemece şuyulandırma yönünde bir hüküm kurulamayacağı da tartışmasızdır. Bu husus üzerinde durularak, teknik bilirkişi raporunda D harfi ile işaretli kısmın ifraz parseli olarak oluşturulup oluşturulamayacağı, farklı bir ifadeyle müstakil parsel olup olamayacağı ilgili Belediyeden araştırılmamıştır. Öte yandan, aynen taksim yapılırken, malın bölünen parçalarının toplam değerinin, bölünmeden önceki bütünün değerine nazaran önemli bir azalma göstermemesi icabeder. Ne varki mahkemece hükme esas alınan alınan bilirkişi raporunda, bölünen parçaların değerleri ayrı ayrı tespit edilmemiştir. Yine yola terk konusunda tarafların beyanlarının alınması ve bütün paydaşların buna razı ...olduklarını açıkça ifade etmeleri gerekir. Ayrıca, paydaşlar muvafakat etmediği takdirde taşınmazın bir kesimi paydaşlar arasında paylı "muşa" bırakılamaz. O halde mahkemece, yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle araştırma ve inceleme yapılması, ondan sonra toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek ve idari işlem niteliğinde dava dışı parselle şuyulandırmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.