Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10156 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14467 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.06.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ..., davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, dava konusu 210 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davalı ...’nın diğer hissesar ...’tan 11.01.2012 tarihinde ve .....’dan 19.12.2011 tarihinde satın aldığı payların önalım hakkı nedeni ile müvekkili adına tescilini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile satışlara konu hisselerin davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.Hükmü, davalı ..... ve ... temyiz etmiştir.Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.Önalım davasının davalısı önalım hakkına ilişkin taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında önalım hakkı kullanılamaz. Çünkü, TMK’nın 732. maddesi ile bir paydaşın payını üçüncü şahsa satması halinde önalım hakkının kullanılabileceği kabul edilmiştir. Paydaş üçüncü kişi sayılamayacağından paydaşın paydaş aleyhine önalım hakkını kullanması söz konusu olamaz. Dava hakkına ilişkin bu hususun davanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.Somut olaya gelince; davalı ..., 19.12.2011 tarihinde paydaşlardan .....’dan 188983/1070740 oranında payı, 11.01.2012 tarihinde ise paydaşlardan ...’tan 188983/1070740 oranında payı devralmıştır. Ancak davalı ... 26.12.2011 ve 03.01.2012 tarihlerinde sırasıyla ....... ve .......’dan da satış ve trampa yoluyla pay devralarak paydaş durumuna gelmiştir. Bu durumda davalı ... paydaş konumuna geldikten sonra dava dışı ..... tarafından yapılan 188983/1070740 oranında payın devrine ilişkin 11.01.2012 tarihli satışa karşı davacı tarafça şufa hakkı kullanılamaz.Mahkemece, sadece 19.12.2011 tarihli satışla ...’ya devredilen ve trampa ile davalı ...’a geçen payın iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.