Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10156 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6866 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Aydın 2. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/12/2013NUMARASI : 2013/3-2013/1519Davacı tarafından, davalılar aleyhine 27.12.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar C.. Ç.. ve C.. Ç.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, bir kısım davalılar temyiz etmiştir.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.Türk Medeni Kanunu'nun 611. maddesinde “Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer. Mirası reddeden atanmış mirasçının payı, miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufundan arzusunun başka türlü olduğu anlaşılmadıkça miras bırakanın en yakın yasal mirasçılarına kalır” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamına göre muris A.Ç.’in mirasçılarından İ. Ç.’in 28/04/2012 tarihinde vefat ettiği, İ.Ç.mirasçılarından C.. Ç..’in Ankara 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 05/07/2012 tarihli ve 2012/822 Esas, 2012/1008 Karar sayılı ilamı ile, C.. Ç..’in Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 18/07/2012 tarihli ve 2012/825 Esas, 2012/1017 Karar sayılı ilamı ile mirası reddettikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda mirası reddeden mirasçılar yönünden mirasın, kendileri sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçeceği nazara alınarak, mirasın reddine ilişkin kararların kesinleşip kesinleşmediği üzerinde durulması, eğer kesinleşmiş ise mirası reddedenlerin kanuni mirasçılarının tespiti ile onlar da davaya dahil edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, belirtilen husus gözardı edilerek taraf teşkili sağlanmadan davanın esasının karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.