Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10154 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6598 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Tavas Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/04/2013NUMARASI : 2011/957-2013/242Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.12.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, .. parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine; .. parsel sayılı taşınmazlar ile .. ada . ve .parsel ve ..ada. parsel sayılı taşınmazlar 3083 sayılı yasa gereğince takyidatlı olduklarından ve toplulaştırma uygulama alanında kaldıklarından, bu taşınmazlara ilişkin olarak davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.1-... parsel sayılı taşınmazlar ile .. ada .. ve .. parsel ve .. ada .. parsel sayılı taşınmazlar yönünden;3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun 13. maddesi uyarınca; uygulama alanlarında Bakanlar Kurulu Kararının Resmi Gazete'de yayımı tarihinden itibaren, kamulaştırma, toplulaştırma, arazi değiştirilmesi ve dağıtım işlemlerinin tamamlanması veya tapuya tescili sonuçlandırılıncaya kadar, gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine ait arazinin mülkiyet ve zilyetliği devir ve temlik edilemez. Bu araziler ipotek edilemez ve satış vaadine konu olamaz. Ancak, bu kısıtlama süresi beş yılı aşamaz.Aynı Kanunun 13. maddesinin son paragrafı gereğince de birinci fıkrada belirtilen süreler içinde mahkemeler veya icra iflas daireleri tarafından bu arazi hakkında devir ve temlik gerektiren bir karar verilemez. Miras yoluyla intikaller bu hükmün kapsamı dışındadır. Ayrıca mahkemeler satış suretiyle miras ortaklığının giderilmesine karar veremezler. Somut olaya gelince; ..parsel sayılı taşınmazlar ile ..ada .. ve ..parsel ve . ada . parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtları üzerinde 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu gereğince konulmuş bir şerh bulunmadığı görülmektedir. Bu nedenle, yukarıda ada ve parsel numaraları yazılı dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak da ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine hükmedilmesi doğru değildir. 2-434 parsel sayılı taşınmaz yönünden;492 Sayılı Harçlar Kanunu ve eki Tarifenin karar ve ilam harcına ilişkin hükmü uyarınca karar tarihi itibariyle gayrimenkulün satış bedeli üzerinden alınacak harcın binde 11,38 olması gerekirken hüküm sonucunda binde 9,9 olarak gösterilmesi de doğru değildir. Bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.