Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10145 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6621 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kandıra Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/12/2013NUMARASI : 2013/149-2013/823Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.03.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı İ.. Z.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Davalılar, dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak miras taksim sözleşmesi yaptıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, dava konusu.. ada . parsel, .. ada .. parsel, ..ada .. parsel, .. ada . parsel sayılı taşınmazların ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalı İ.. Z.. temyiz etmiştir.TMK'nın 676 ve devamı maddeleri uyarınca taksim sözleşmesinin geçerli olduğunun kabul edilebilmesi için dava konusu taşınmazların muris adına kayıtlı ya da elbirliği mülkiyetine konu bir taşınmaz olmalıdır. Somut olayda, dava konusu taşınmazlar üzerinde taraflar elbirliği halinde malik olup aralarında 03.06.2011 tarihli miras paylaştırma ve sulh sözleşmesi yapılmıştır. Anılan sözleşme gereğince, davacıya murislerinden intikal eden taşınmazlar karşılığında .. ve .. parsel sayılı taşınmazların verildiği, aralarında görülmekte olan davalardan feragat hususunun da düzenlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, ibraz edilen sözleşme konusunda tüm mirasçıların beyanları alınarak miras taksim sözleşmesi niteliğinde olup olmadığı, dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı, içeriği itibarı ile uygulanabilir olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu durum gözardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.Kabule göre de, 492 Sayılı Harçlar Kanunu ve eki Tarifenin karar ve ilam harcına ilişkin hükmü uyarınca karar tarihi itibariyle gayrimenkulün satış bedeli üzerinden alınacak harcın "binde 11,38" olması gerekirken hüküm sonucunda " % 11,38" olarak gösterilmesi de doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı İ.. Z..'in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.