MAHKEMESİ : Çan Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/01/2014NUMARASI : 2010/180-2014/14Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.03.2010 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, önalım nedeniyle davalı payının iptali ve davacı adına tescili isteğine ilişkindir.Davacı vekili, müvekkilinin .. parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, 1/3 pay maliki H. K.'ın payını 22.02.2010 tarihinde davalıya sattığını ileri sürerek davalıya ait payın önalım hakkı nedeniyle iptalini ve müvekkili adına tescilini talep etmiştir.Davalı vekili, taşınmazın fiilen taksim edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, tüm paydaşların payları kadar yer kullanmadığından fiili taksim bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü kişiye satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağından davanın reddi gerekir.Kötüniyet iddiası 14.2.1951 günlü ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Böyle bir durumda savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.Dava konusu payın bulunduğu Ç. ilçesi, K. köyü, köyiçi mevkiinde bulunan .. parsel sayılı taşınmaz, 2653 m2 avlulu ahşap ev vasfıyla 1/3 er pay ile davacı ile birlikte Ö.. U.. ve H. K. adına tapuda kayıtlı iken Hasan Kalkan payını 22.02.2010 tarihinde 3.600,00TL bedelle davalıya satmıştır. Dava konusu taşınmazda 1/3 pay maliki olan davacı tarafından taşınmazın 851,13 m2 lik kısmının çitle çevrilerek içine ev yapıldığı, diğer paydaşların ise aralarında kot oluşturarak kendilerine ayrılan kısmı kullandıkları, bu kot farkının taşınmazın bazı kısımlarında görülmese de mahalli örf ve adete göre taşınmazın üç ayrı şekilde tasarruf edildiği davacı ve davalı tanık beyanları, tapu kayıtları, yerinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hükmün gerekçesinde tüm paydaşları kapsayan ve paylarına uygun fiili taksim bulunmadığından bu paylaşmaya değer verilmediği belirtilmiş ise de önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez. Davacının kullandığı ve davalıya pay satan kişilerin kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise satıcı zamanında kullanıma karşı çıkmayan, o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı nedeni ile önalım hakkını kullanması dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.