Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10095 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8392 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVALILAR : ... v.d.Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.12.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 17.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:KA R A RDava, .... 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Davalı ..., davanın .... intikal eden taşınmazlarla ilgili olduğunu, kendi payı ile bir ilgisinin olmadığını,..... ile kendisinin dükkanlarının ayrı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile .... paylı çekme kat, bağımsız bölüm no:11 sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalı ... vekili ile davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dava konusu ....533 ada 12 parsel....ada 1 parsel, 2/50 arsa paylı çekme kat, 11 nolu bağımsız bölüm yönünden; yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu 533 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden temyiz itirazlarına gelince; ...Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir.Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur.Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.Somut olaya gelince; davacı vekilinin icra dosyasındaki alacağının, satışına karar verilen 533 ada 12 parsel sayılı taşınmaz ve 300 ada 1 parselde bulunan 11 nolu bağımsız bölümün satış bedelinden davalı-borçlular ... ve ... hissesine düşen miktardan karşılanamayacağı anlaşılmaktadır. Mahkemece 533 ada 2 parsel sayılı taşınmazda muris..... davalı ...'ın 609/1828, davalı ...'in 305/1828 oranında hissedar olduğu, taşınmazda 6 adet dükkanın... -3-bulunduğu, hissedarların kullandıkları dükkanların belli olduğu gözetilip yukarıda açıklanan yönteme uygun şekilde muhdesat oranlaması yapılarak, satıştan elde edilecek gelirin bu oranlara göre paylaştırılması ve bu hususun açıkça hükümde gösterilmesi gerekirken, 533 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; (1) numaralı bent uyarınca diğer temyiz itirazlarının reddi ile hükmün .... mevkii, 533 ada 12 parsel,...., 300 ada 1 parsel, 2/50 arsa paylı çekme kat, 11 nolu bağımsız bölüm yönünden ONANMASINA, (2) numaralı bent uyarınca ....parsele yönelik davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.