Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1009 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16679 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.07.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Davacı vekili, 611 parsel sayılı taşınmazın aynen taksim suretiyle mümkün değilse satış suretiyle ortaklığın giderilmesini istemiştir.Mahkemece, aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ise ilgili belediyeden, belediye dışında ise İl İdare Kurulundan bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur. Belediye Encümeni veya İl İdare Kurullarınca 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun bulunması halinde onaylanması gereken ifraz projesinde kimlere nerelerin verileceği, bu konuda paydaşlar aralarında anlaşamazlarsa hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazda yapılan keşif sonrasında alınan bilirkişi raporundan taşınmazın imar planı içinde kaldığı, yola terki yapıldıktan sonra taksim edilebileceği bildirilmiştir. Teknik bilirkişi tarafından ifraz projesi hazırlanmış yola terk edilmesi gereken kısım D harfi ile gösterilmiş, kalan kısım A, B, C, adaları olarak ayrılmıştır. İfraz projesine göre taşınmazın taksim edilip edilemeyeceği onay makamı olan ... Belediyesinden sorulmuş Belediye Encümeninin 04.03.2013 tarihli ve 1 no'lu kararında projeye göre taksiminin yapılmasında bir sakınca olmadığı bildirilmiştir. Mahkemece esas alınan ifraz projesine göre aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş ancak paydaşların yola terke muvafakatlarının bulunup bulunmadığı konusundaki beyanları alınmamıştır. Ayrıca ifraz parojesinde B ve C harfi ile gösterilen adalar birde sekize kadar parsellere ayrılmış, bu bölümlerin paydaşlardan hangisine bırakıldığı hükümde belirtilmediği gibi A harfi ile gösterilen adada 1 parsel numaralı bölüm ... ve ... arasında, 3 parsel numaralı bölüm ise Abdullah ve Abdulrahim Atacık arasında paylı bırakılmıştır. Paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.Bu nedenle mahkemece paydaşlardan yola terke muvafakatlarının olup olmadığının sorulması, muvafakatları olmadığı takdirde satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi, yine A harfi ile gösterilen adada yer alan 1 ve 3 numaralı parsellerin paylı bırakılmasında paydaşların muvafakati bulunup bulunmadığının sorulması, B ve C harfleriyle gösterilen adalarda yer alan parsellerin hangi paydaşa ait olduğunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.