Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10089 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6424 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Gölbaşı(Ankara) Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/07/2012NUMARASI : 2011/609-2012/596Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 11/02/2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/07/2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı H.. D.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Bir kısım davalılar, herkesin hakkının verilmesini savunmuşlardır.Mahkemece, dava konusu toplam 20 adet taşınmazın ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalı H.. D.. vekili temyiz etmiştir.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.Somut olaya gelince, dava konusu edilen ve satışına karar verilen .. ve ..parsel sayılı taşınmazlarda İhsan kızı P. E., S. K., .. parsel sayılı taşınmazda İbrahim oğlu M. H., S. kızı N. H. .. parselde H. kızı R. E. vd. yönünden taraf teşkilinin sağlanmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, mahkemece satışına karar verilen tüm parsellerin tapu kayıtları incelenerek davaya dahil olmayan paydaşlar, ölü iseler veraset ilamlarında gösterilen tüm mirasçıları davaya dahil edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmamıştır.Ayrıca, dava konusu .. v.d. parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında paydaş olan Y.oğlu B. E.'ın nüfus kaydı ve veraset ilamında adının Y. oğlu B. D. olarak olarak geçtiği, .. v.d. parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında paydaş olan İ. E.'ın ise nüfusta İ.. D.. olarak kayıtlı olduğu, dolayısıyla tapu kayıt malikleri ile davalıların ve murislerinin kimlik bilgileri arasında çelişki bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda öncelikle paydaşların tapu kayıtlarında yanlış yazılan kimlik bilgileri nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmeli, gerekirse bu konuda dava açılmak üzere davacı tarafa yetki ve uygun bir süre verilmeli, tapu kayıtları ile nüfus kayıtları ve veraset ilamları arasındaki çelişki giderildikten sonra ortaklığın giderilmesi talebi karara bağlanmalıdır. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.