MAHKEMESİ : Pınarhisar Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/10/2013NUMARASI : 2012/274-2013/263Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.11.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine dair verilen 10.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı İ.. K.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Duruşmaya katılan bir kısım davalılar sulh olamayacaklarını bildirmişlerdir.Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların satış suretiyle ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalı İ.. K.. temyiz etmişlerdir.1-Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir. Satışına karar verilen taşınmaz; a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında, b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında,c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir.Somut olayda; mahkemece satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş ise de satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmemesi doğru görülmemiştir.2-Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Davaya konu olaya gelince;.. parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında kerpiç ev ve kargir samanlığın H. oğlu H. H. D.'a ait olduğuna ilişkin şerh bulunduğu halde yukarıda açıklandığı şekilde bilirkişi tarafından belirlenecek oranlardan muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşlara, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılması gerektiğinin düşünülmemesi de yerinde değildir.3- Diğer yandan, 492 Sayılı Harçlar Kanunu ve eki Tarifenin karar ve ilam harcına ilişkin hükmü uyarınca karar tarihi itibariyle taşınmazların satış bedeli üzerinden alınacak harcın binde 11,38 olması gerekirken hüküm sonucunda % 09,9 olarak gösterilmesi de doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.