Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9761 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 25199 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Ağlasun İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 22/06/2011NUMARASI: 2010/9-2011/8Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda. müvekkilinin çiftçi olduğunu ve haczedilen ......... plakalı traktörün geçimi için zaruri olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını istemiştir. Başvuru bu hali ile İİK.nun 82/4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, bu madde uyarınca. "borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri" haczedilemez. İcra ve İflas Kanunu'nun ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan. kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Haczi mümkün olmayan mallar ve haklar, İİK.nun 82. maddesinde tahdidi olarak sayılmış olup, bu maddenin de dar yorumlanması gerektiğinden. anılan maddenin 4. fıkrasına göre haczedilemeyecek olanların, borçlunun çiftçilikte kullandığı öküzü, atı, mandası gibi hayvanları, at veya öküz arabası gibi çiftçilikte kullandığı nakil vasıtaları, pulluk, düven, tırmık, çapa, yaba vs. gibi tarım aletleri olduğunun kabulü gerekir. Ancak sermaye değeri yüksek olan ve büyük arazilerin ziraat edilmesinde kullanılması gerekli bulunan traktör, biçerdöver gibi tarım aletlerinin ise haczedilemeyeceğinin kabulü mümkün değildir (HGK.'nun 02.12.1972 tarih ve 1972/572-974 sayılı kararı). Yine, traktör, her ne kadar günümüz koşullarında çiftçi için vazgeçilmez bir öneme sahip ise de bizzat traktöre sahip olması gerekli değildir. Geçinebileceği kadar bir araziye sahip olan borçlunun çiftçilik yapması için bir traktöre sahip olması her ne kadar faydalı olur ise de zorunlu olmayıp, ihtiyacı olduğu dönemlerde traktörcülüğü meslek olarak yapan birisine, ücret karşılığı işlerini yaptırması mümkündür. Bu durum hayatın olağan akışına ve her çiftçinin bir traktöre sahip olmadığı düşünüldüğünde, ülkemiz gerçeklerine de uygundur. Öte yandan büyük tarım arazilerine sahip olanlar için traktör zorunlu ise de, bu durumda da artık çiftçilik faaliyeti değil, tarımsal işletme söz konusu olacağından İİK.nun 82/4. maddesine göre haczedilmezlik şikayeti söz konusu olamayacaktır. Buna göre, traktörün, sermaye ağırlıklı olup İİK.nun 82/4. maddesi kapsamında olmadığının kabulü zorunludur. Zira borçluya ait olan ve önemli bir ekonomik değere sahip böyle bir malın haczedilemeyeceğinin kabulü icra takip hukukunun genel ilkeleri ile bağdaşmayacaktır. Dairemizin geçmiş uygulamaları da bu yöndedir. O halde mahkemece, şikayetin reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.