MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Üst yer Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz talebinin incelenmesinde; 17.09.2013 tarihinde verilen kararı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK'un 310/3. maddesinde öngörülen yasal bir aylık temyiz süresinden sonra 06.11.2013 tarihinde temyiz eden üst yer Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz isteğinin aynı Kanunun 317.maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,II-Sanık ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelemesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suça sanık ...'nun temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, III-Sanık ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelemesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından i??lendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanığın mahkemede alınan savunmasında suçunu ikrar ederek, pişman olduğunu belirtmesine rağmen mahkeme tarafından kurulan hükümde "...işlediği suçtan dolayı pişmanlık göstermediği ve fiilden sonraki ve yargılama aşamalarındaki davranışları nedeniyle hakkında olumlu kanaat oluşmadığından" bahisle çelişkili ve yasal olmayan gerekçeyle sanık hakkında TCK.'nun 62. maddesinin uygulanmaması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.