Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9448 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25766 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal HÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I- Hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Adli sicil kaydında yer alan ve suç tarihinden önce kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilamlar yönünden mahkemesine ihbarda bulunulması mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; 1- Müştekinin suçun saat 09.30 ila 13.30 arasında işlendiğini belirtmiş olması karşısında; eylemin gündüz vakti gerçekleştirildiği gözetilmeden sanık hakkında kurulan hükümde TCK'nın 143. maddesi gereğince artırım yapılması,2- TCK'nın 53/1. maddesinin c bendindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun, "kendi alt soyu" yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, kendi alt soyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerde ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin düşünülmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK'nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılarak, 142/1-b maddesi uyarınca sonuç cezanın neticeten 2 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi; "53. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II- Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli Kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Oluşa ve dosya içeriğine göre, eylemin gece vakti işlendiğine dair delil bulunmadığı gözetilmeden TCK’nın 116/4. maddesi ile uygulama yapılması,2- Fikir birliği içinde hareket edilerek birden fazla kişiyle birlikte gerçekleştirildiği sabit olan eylemde, TCK'nın 119/1-c. maddesinin uygulanması gereğinin gözetilmemesi, 3- TCK'nın 53/1. maddesinin c bendindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun, "kendi alt soyu" yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, kendi alt soyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerde ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin düşünülmemesi, 4- Adli sicil kaydında yer alan ve suç tarihinden önce kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilamlar yönünden mahkemesine ihbarda bulunulmaması,5- 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, sanığa yüklenen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK'nun 326/son maddesi hükmünün gözetilmesine 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.