Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9436 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5786 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:A)Sanık hakkında hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;5275 sayılı Yasanın 108/3 maddesi hükmü uyarınca ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda hükümlünün koşullu salıvermeden yararlanamayacağı da gözetilerek, sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas birden fazla ilam olup en ağır cezayı içeren ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/881 E, 2007/553 K sayılı 3 yıl hapis cezasına ilişkin ilamı yerine daha hafif cezayı içeren ilamın tekerrüre esas alınması aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'un temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına" ilişkin bölümlerin çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,B)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümün incelenmesinde;Resmi belgenin düzenlenmesi ile suçun tamamlanacağı, sanığın hırsızlık suçundan dolayı yakalandığında sahte olarak düzenlenmiş sürücü belgesini ibraz ederek kendisini ... olarak tanıtıp aynı zamanda iftira suçunu da işlediği, sanık hakkında düzenlenen iddianamede iftira suçundan kamu davası açılıp, resmi belgede sahtecilik suçundan 5271 sayılı CMK'nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden iddianamede açıklanan eylemin dışına çıkılarak ve ek iddianame de düzenlenmeksizin ek savunma hakkı tanınıp resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurularak CMK'nın 225. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'un temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.