MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlaliHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:A- Sanık ... Hakkında Hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; atılı suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak;1- Sanık hakında kurulan mahkumiyet hükümlerinde 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğun, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverme tarihine kadar” diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” süreceğinin belirtilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması2- Sanık hakkındaki tekerrüre esas alınan ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/157 esas ve 2010/591 karar sayılı ilamında hükümlülüğün birden fazla suçtan verilen cezalardan oluşması karşısında, en ağır cezayı içeren hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ün temyiz talebi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 53. ve 58. maddelerin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak, yerine ''53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına'' ve “ sanık ...'ün ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/157 esas ve 2010/591 karar sayılı ilamında birden çok suçtan verilen hükümlülük kararı nedeniyle mükerrir olduğu anlaşıldığından; 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddesi gereğince, anılan ilamda hırsızlık suçundan verilen 1 yıl 11 ay 10 gün erteli hapis cezası dikkate alınarak hakkında hükmolunan cezanın 5237 sayılı TCK'nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ” cümlelerinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, B- Sanık ... Hakkında İşyeri Dokunulmazlığını İhlal Etme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; I- 26.04.2013 tarihli olay yeri inceleme raporuna ve müşteki beyanına göre sanıkların "suç tarihinde ve öncesinde faaliyet göstermeyen, uzun zamandır kullanılmayan ve olay anında işyeri niteliğinde olmayan eski un fabrikası binasından hırsızlık yapılması şeklinde gerçekleşen eylemlerinde hırsızlık suçu dışında ayrıca işyeri dokunulmazlığını ihlal suçu oluşmayacağı halde bu suçtan yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi II- Kabule Göre de; 1- Sanık hakında kurulan mahkumiyet hükümlerinde 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğun, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverme tarihine kadar” diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” süreceğinin belirtilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması2- Sanık hakkındaki tekerrüre esas alınan ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/157 esas ve 2010/591 karar sayılı ilamında hükümlülüğün birden fazla suçtan verilen cezalardan oluşması karşısında, en ağır cezayı içeren hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.