MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, hırsızlık malı satın alma HÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Katılanın isminin gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi, yerinde giderilmesi mümkün eksiklik olarak görülmüştür. A-Suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde; Suça sürüklenen çocukların UYAP kaydından nüfus ve adli sicil kayıtları çıkartılmış, beyanlarıyla ve kayıtlarla uyumlu oldukları görülmüş, bu kayıtların dosyada bulunmaması ise esasa etkili eksiklik mahiyetinde görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Suç tarihi itibariyle 12-15 arası yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk ... ve suç tarihi itibariyle 15-18 arası yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ...'ya yüklenen ve 5237 sayılı TCK'nın 142/1-a, 165/1. maddelerine uyan hırsızlık ve suç eşyasını satın alma ve kabul etme suçlarının, aynı Yasanın 66/1-e,66/2,67/4. maddeleri uyarınca Harun için 6 yıllık, diğerleri için ise 7 yıl 12 aylık kesintili zamanaşımı sürelerine tabi olup bu sürelerin suç tarihi olan 07.05.2007 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ...'nun ve ... müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde g??rülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuklar hakkındaki kamu davalarının 5271 sayılı CMK'nın 223/8 maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE, B-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak; Her bir sanığın payına düşen 17- TL yargılama giderinin 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK.nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle de sanıklara yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin, yine katılan lehine hükmedilen vekalet ücretinin sanıklardan eşit yerine müteselsilen tahsiline karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'ün temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama giderine ilişkin bölümün çıkarılarak yerine “Her bir sanığın payına düşen 17-TL yargılama giderinin 6183 sayılı Kanunun 106/1. maddesinde belirlenen 20 TL’den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK'nın 324/4. maddesi gereğince Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresinin eklenmesi, yine vekalet ücretinin tahsiline ilişkin kısımda müteselsilen ibaresinin çıkarılarak yerine eşit şekilde ibaresinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.