Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9077 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23885 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, nas'ı ızrarHÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına dairMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Suça sürüklenen çocuğun olay tarihinde gündüzleyin kapıları kilitli olan aracı, sağ camını kırarak araç içerisindeki yedek anahtar ile çalıştırıp çaldığının anlaşılması karşısında; eylemine uyan 765 sayılı TCK'nın 493/2 maddesi uyarınca atılı suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı yasanın 102/4 ve 104/2. maddelerince 15 yıl olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 142/2-d maddesi uyarınca atılı suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı yasanın 66/1-d, 66/2 ve 67/4. maddelerince 15 yıl olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü, suç tarihi olan 08.04.2005 gününden inceleme tarihine kadar zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1- 5237 sayılı TCK’nın 7/2 ve 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilerek; sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK'nın 493/2, 522, 55/3. maddeleri ile 5237 sayılı TCK’nın 142/2-d, 31/3. maddeleri uyarınca ve hırsızlık eyleminin, suça konu olan aracın mülkiyetine yönelik olması nedeniyle aracın camına da zarar verilmesinin ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağı gözetilerek, gerekçe kısmında denetime olanak verecek şekilde ayrı ayrı uygulamalar yapılıp, cezalar belirlenip, sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan Yasanın belirlenmesi ve hüküm fıkrasında sadece lehe olan yasaya göre uygulama yapılması gerekirken infazda tereddüte sebebiyet verecek şekilde yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; fiili işlediği tarihte onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuğun cezasından, suç tarihi nazara alındığında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 31/3. maddesinin, 08.07.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile yapılan değişiklikten önceki metnine göre 1/2 oranında indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 13.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.