Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8850 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 31157 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Karşılıksız yararlanmaHÜKÜM : BeraatMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:1-Sanığın savunma beyanları, tanık beyanları ile tüm dosya kapsamı gözetildiğinde; suç tarihinde sanığa ve diğer bina sakinlerine su tüketimine ilişkin bireysel abonelik verilip verilmediği, şantiye suyu kullandırılıp kullandırılmadığı ile kullandırılmış ise buna dair bir ödeme yapılıp yapılmadığının ilgili su idaresinden sorulması ve oturma ruhsatları verilip verilmediği konularında ilgili kurumlardan bilgi ve belge temini ile gerektiğinde kolluk görevlileri vasıtasıyla da araştırma yaptırılarak sonuca göre sanığın karşılıksız yararlanma kastının bulunup bulunmadığının tespiti yerine eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,Kabula göre de ; 2-Sanık hakkında 12.07.2009, 07.10.2009 ve 31.10.2009 tarihlerinde yapılan tespitlerde boru takarak kaçak su kullanıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; bilirkişi marifetiyle sözkonusu evde kaçak kullanım süresi içinde normal kullanıma göre tüketebileceği ortalama su miktarının tespitinin yaptırılması ile 02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, şikayetçi kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, sanığın kurumun zararını giderip gidermediği sorularak, gidermediğinin tespiti halinde, “bilirkişi tarafından tespit edilecek normal tarifeye göre vergiler dahil, cezasız kaçak kullanım bedeline ilişkin zararı gidermesi halinde 6352 sayılı Yasının Geçici 2/2 maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” dair bildirimde bulunularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 11.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.