MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlaliHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:18.09.2010 günlü olay yeri inceleme tutanağında; pencere üzerinde zorlama izlerinin bulunduğunun belirtilmesi karşısında; sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan zamanaşımı içinde işlem yapılması olanaklı görülmüş; gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 18.09.2010 yerine yanlış gösterilmesi yerinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir.I- Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;Oluşa ve dosya içeriğine göre; hırsızlığın saat 05:15 sıralarında gerçekleştiğinin kabulü, olay tarihinde güneşin saat 06:43'de doğduğunun sabit oluşu ve suçun gece vakti işlendiğinin anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde TCK'nın 143/1. maddesinin, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan ise aynı Kanunun 116/4. maddesiyle, fikir birliği içinde hareket edilerek birden fazla kişiyle birlikte gerçekleştirilen eylem nedeniyle TCK'nın 119/1-c. maddesinin ve tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık ... hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;TCK'nın 53/1. maddesinin c bendindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun, "kendi alt soyu" yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘TCK’nun 53/1. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II- Sanık ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; 1- Sanığın başka suçtan aynı yargı çevresinde 2 nolu L Tipi Kapalı Ceza infaz Kurumunda tutuklu bulunduğunun anlaşılması karşısında; hükmün açıklandığı 26.12.2012 tarihli son oturumda hazır bulundurulmadan hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,2- Eylemin gece vakti işlendiği gözetilmeden, hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK'nın 143/1. maddesinin, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan ise aynı Kanunun 116/4. maddesinin uygulanmaması, 3- Oluşa ve dosya içeriğine göre; fikir birliği içinde hareket edilerek birden fazla kişiyle birlikte gerçekleştirilen eylem nedeniyle TCK'nın 119/1-c. maddesinin uygulanması gereği gözetilmeden eksik ceza tayini,4- TCK'nın 53/1. maddesinin c bendindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun, "kendi alt soyu" yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,5- Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında ise TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayıyı yasanın 8/1 maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.