MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-) Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde,Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan neticeten 660 TL adli para cezasına ilişkin hüküm miktar itibariyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 305/1. maddesi uyarınca kesin olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin temyiz isteminin aynı Yasanın 317. maddesi gereğince REDDİNE, II-) Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde,Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1) Suça sürüklenen çocuğun müştekiye ait 4 adet boş tüpü çalmış olması karşısında, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü ve olayın oluşuna göre çalınan tüplerin toplam değerinin 48,00 TL olması sebebiyle suça sürüklene çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 145. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,2)Suça konu boş tüplerin, ihbar üzerine polis tarafından bulunup el konulduğunun anlaşılması karşısında etkin pişmanlık şartları oluşmadığı halde 5237 sayılı TCK'nın 168/2 maddesi uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini,Kabule göre de;3) 5271 sayılı CMK'nın 231/11. maddesinde düzenlenen "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir" şeklindeki hüküm karşısında; suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde yeniden kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle mahkemenin hükmü açıklamakla yetinmesi ve suç tarihinde 18 yaşını tamamlamamış olması ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmediğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, hırsızlık suçundan hükmedilen kısa süreli hapis cezasının aynı Kanunun 50/1. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğu gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ..., suça sürüklenen çocuk ... müdafii ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.