Hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk ...’un, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 35/1-2, 31/3. maddeleri uyarınca 8 ay hapis cezası cezalandırılmasına, 5271 sayılı CMK'nın 231/5 maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 23. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetim altında tutulmasına dair ... Çocuk Mahkemesinin 15.05.2008 tarih ve 2005/13 esas, 2008/570 sayılı kararının 17.06.2008 tarihinde kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun deneme süresi içinde 26.01.2009 tarihinde işlemiş olduğu kamu malına zarar verme suçundan 5237 sayılı TCK'nın 152/1-a, 168/1 ve 62 maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair... Asliye Ceza Mahkemesinin 23.02.2011 tarih ve 2009/174 esas, 2011/110 karar sayılı kararın 24.09.2013 tarihinde kesinleşmesi üzerine 5271 sayılı CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 35/1-2, 31/3, 50/1-a ve 52/2 maddeleri gereğince 4.800 TL. adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... Çocuk Mahkemesinin 22.05.2014 tarih ve 2013/523 esas, 2014/265 karar sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı'nın 24.11.2014 gün ve 94660652-105-34-11242-2014/20742/70486 sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 23.03.2015 gün ve 2014/386697 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,MEZKUR İHBARNAMEDE;Dosya kapsamına göre;1-5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde, suça sürüklenen çocuğun suç tarihi itibarıyla 15-18 yaş gurubunda olması sebebiyle 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanun'un 23. maddesine göre 3 yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde;2-Fiili işlediği tarihte 15-18 yaş gurubunda olan suça sürüklenen çocuğun cezasından, 5237 sayılı TCK'nın 31/3. maddesinin, 08.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile yapılan değişiklikten önceki metnine göre 1/2 oranında indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu, anlaşılmıştır.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ihbar yazısı incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmüş olduğundan kabulü ile;(1) numaralı kanun yararına bozma istemi nedeniyle yapılan incelemede;19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun ile değişik 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23/1 maddesine göre suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda, denetim süresinin üç yıl olduğundan itiraz edilmeden 17.06.2008 tarihinde kesinleşen ... Çocuk Mahkemesinin 15.05.2008 tarih ve 2005/13 esas, 2008/570 karar sayılı kararın CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma uygulamaya yönelik olduğundan aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi gereğince, suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23/1 maddesinin uygulanmasına ilişkin (6) numaralı bentten “5” ibaresinin çıkartılıp yerine “3” ibaresinin ilâvesine, karardaki diğer hususların aynen yerinde bırakılmasına, (2) numaralı kanun yararına bozma istemi nedeniyle yapılan incelemeye gelince;Suça sürüklenen çocuk ... hakkında ... Çocuk Mahkemesinin 22.05.2014 tarih ve 2013/523-2014/265 sayılı hükmün 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma uygulamaya yönelik olduğundan aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi gereğince, hüküm fıkrasında 5237 sayılı TCK'nın 31/3 maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümünün çıkartılarak yerine “5237 sayılı TCK'nın 31/3 maddesi uyarınca suç tarihi itibariyle 1/2 oranında indirim yapılarak 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,” ve tayin olunan hapis cezasının TCK'nın 50/3 maddesi delaletiyle 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan adli para cezasına çevrilmesine ilişkin bölümünün çıkartılarak yerine “Hükmolunan 6 ay hapis cezasının 5237 sayılı TCK'nın 50/1-a ve 52/2 maddesi gereğince bir gün karşılığı takdir edilen 20 TL’den paraya çevrilmesi suretiyle 3.600 TL. adli para cezası ile cezalandırılmasına” cümlelerinin eklenmesine; karardaki diğer hususların aynen yerinde bırakılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.