Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7252 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22498 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Bilişim suçuHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:1-Sanık ...'nin banka kartını kaybettiğini belirtmesi karşısında, suç tarihinde kendisine banka tarafından imza karşılığı teslim edilen şifrenin kendisine verilip, verilmediğinin sanığa sorulması, inkar etmesi halinde ise imza mukayesesinin yaptırılması; ATM'den paranın çekildiği ve suç tarihinden sonra çekilmeye çalışıldığı zamana ait görüntülerin sanıklara ait olup, olmadığının belirlenmesi ile delillerin bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,2-Anayasanın 141 ve 5271 sayılı CMK'nın 34, 230 ve 289 maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine imkan verecek şekilde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde mevcut delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan delilerin neler olduğu ve nedenlerinin gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması ve CMK’nın 230 maddesinde belirtilen diğer unsurların bulunmasının gerekmesi karşısında; sanıkların ortak hesap açtırdıkları, ancak hesabın sanık ...'nin fiili kullanımında bulunması nedeniyle sanık ...'in suçu işlediğine dair delillerin nelerden ibaret olduğunun gerekçede tartışılmaması,Kabule göre ise;3-Müştekinin hesabındaki paranın internet yoluyla girilerek sanıkların hesaplarına aktarılması şeklindeki eylemin Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2009/268 karar sayılı kararında da belirtildiği gibi TCK'nın 142/2-e maddesinde düzenlenmiş bulunan “bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık” suçunu oluşturduğu halde, bilişim sistemini kullanmak suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız çıkar sağlama suçu olarak kabul edilmesi, 4-Sanıklar hakkında TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyu açısından koşullu salıverme tarihine; kendi altsoyu dışındaki kişiler yönünden ise, cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,5-Eylemin TCK'nın 244. maddesine uyduğunun kabulü halinde ise;Temel cezanın tayininde dayanılan gerekçelere göre takdir hakkı kullanılarak hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırdan belirlenmesine karşılık adalet ve hakkaniyet ölçülerine aykırı olarak aynı gerekçelerle alt sınırın üzerinde adli para cezasına hükmolunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakkının korunmasına, 20.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.