Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6854 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21382 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazılğını ihlalHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasında yer alan ve koşullu salıverme tarihine kadar süren hak yoksunluğunun sadece sanığın “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından olduğunun gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla, 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine ''53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına'' cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Olay günü, müştekiye ait evden cebinde cüzdanının bulunduğu müştekiye ait pantolonu çalan sanığın olaydan sonra yakalandığında üzerinden cüzdan içerisinde bulunan paraların çıktığı, zaten sanığın da kollukta alınan 21.12.2012 tarihli ifadesinde üzerinden çıkan paraların 50 TL'si hariç müştekiye ait olduğunu söylediği, ancak sanığın kaçarken attığı pantolon ile cüzdanın bulunduğu yeri de kolluk kuvvetlerine göstermek suretiyle, su kanalı içerisinde katlı vaziyette bulunan pantolon ile portakal bahçesinin bulunduğu bölgede otlar içerisine gizlenmiş (içerisinde müştekiye ait kredi, banka kartları, sürücü begesi, SRC belgesi ile psikoteknik kartın bulunduğu) cüzdanın da müştekiye iadesini sağladığının anlaşılması karşısında, müştekiye kısmi iade nedeniyle rızasının bulunup bulunmadığı sorularak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168/1-4. maddesinin uygulama koşullarının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasında yer alan ve koşullu salıverme tarihine kadar süren hak yoksunluğunun sadece sanığın “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından olduğunun gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 14.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.