MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanıklar hakkında eylemine uyan TCK'nun 142/1-a maddesi yerine, anılan yasanın 142/1-e maddesi gereğince hüküm kurulması sonuca etkili görülmediğinden;ayrıca sanıkların önceden almış oldukları karar uyarınca suça doğrudan katıldıkları gözetilmeden, haklarında 5237 sayılı TCK'nın 37/1. maddesi yerine 39. maddesi ile uygulama yapılması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Mahkumiyet kararı verildiği halde kendisini avukat ile temsil ettiren katılan lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş sanıklar ... ve ... ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasına “Katılan kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. madde ve fıkrası uyarınca 1.320,00 TL maktu vekâlet ücretinin sanıklardan eşit olarak tahsil edilerek katılana ödenmesine” cümlesi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06 /04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.