MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Sanıklar ..., ..., ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Sanık ...'in adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına konu ilam yönünden gereğinin takdir ve ifası için ilgili mahkemeye ihbarda bulunulması mümkün görülmüştür.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden payları oranında ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ...'in temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, anılan sanıklarla ilgili hüküm fıkrasından yargılama giderlerinin sanıktan tahsiline ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine ''sanıklar ..., ... ve ...'ın sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden payları oranında ayrı ayrı sorumlu tutulmalarına'' cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Sanığın başka suçtan aynı yargı çevresindeki cezaevinde hükümlü bulunduğu ve duruşmalardan vareste tutulmaya dair bir talebi bulunmadığının anlaşılması karşısında, hükmün açıklandığı 21.02..2013 tarihli son oturumda hazır bulundurulmadan hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması, Kabule Göre de;1-Sanığın tekerrüre esas alınan ilamında belirtilen suçu 18 yaşından küçükken işlediğinin anlaşılması karşısında TCK'nın 58/5. maddesi uyarınca anılan ilamın tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi, 2-5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanığın sebebiyet verdiği yargılama giderlerinden payı oranında ayrı ayrı sorumlu tutulması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 06.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.