MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, suç eşyasının kabul edilmesiHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Müşteki ...'ın evinden çalınan anahtar ile evinin önündeki aracın çalındığı, müşteki ...'a ait gece vakti site içerisinde park halindeki kilitli aracının çalındığının anlaşılmasına karşın suça konu araçların sayısı, aynı mevkide yakalanmış olmaları ve sanığın her iki olayda da gerçek olmayan ... ismini kullanıyor olması ile tüm dosya münderacatı birlikte nazara alındığında sanığın, müşteki ...'a yönelik TCK'nın 142/2-d, müşteki ...'a yönelik ise anılan yasanın 142/1-b, 143. maddeleri kapsamında ki hırsızlık suçlarına iştirak ettiğinin kabulü ve hırsızlık suçlarına konu eşyaların önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı nazara alınarak TCK'nun 61. maddesi uyarınca alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ile hüküm kurulması yerine yazılı şekilde karar verilmesi, 2-5237 sayılı TCK.nun 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denildiğinden, aynı kişiye karşı aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma şartları bulunmadığı cihetle, dosya kapsamında; her bir araç ile ilgili belgeler kendi içerisinde değerlendirilmek suretiyle aynı anda ele geçirilen trafik belgesi, tescil belgesi ve plakaların farklı zamanlarda düzenlendiğine veya kullanıldığına ilişkin delil bulunmaması karşısında, 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme suç koşullarının oluşmadığı, suça konu belge sayısı da nazara alınarak TCK'nun 61. maddesi uyarınca alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle her bir araç için ayrı ayrı resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde TCK'nın 43. maddesi ile uygulama yapılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza süresi bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 06.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.