MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Gerekçeli karar başlığında 06.12.2012 olan karar tarihinin 19.12.2012 olarak yazılması yerinde düzeltilebilir yazım hatası olarak görülmüştür.Hükümlünün eyleminin 765 sayılı TCK'nın 493/1-son, 55/3 ve 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 143. ve 31/3. maddelerine uyan hırsızlık suçunun yanı sıra aynı yasanın 116/4, 119/1-c ve 151/1. maddelerine uyan geceleyin birden fazla kişiyle birlikte işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarını da oluşturması karşısında, uzlaşma girişiminin de olumsuz sonuçlandığı dikkate alınarak, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde ayrı ayrı uygulamalar yapılıp, cezalar belirlenip, sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle denetime imkan verecek şekilde lehe yasa değerlendirmesi yapılmaması her durumda uygulanan 5237 sayılı TCK’nın lehe olması nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların hükümlü tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Suça eylemsel katkısı yönünden hükümlünün hırsızlık suçunun asli faili olduğu gözetilmeden yardım eden olarak kabulü ile cezasından 5237 sayılı TCK'nın 39. maddesi uyarınca indirim yapılması,2- Fiili işlediği tarihte onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan hükümlünün cezasından, suç tarihi nazara alındığında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 31/3. maddesinin, 08.07.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile yapılan değişiklikten önceki metnine göre 1/2 oranında indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,3- TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış suça sürüklenen çocuklar hakkında 53/4 maddesi uyarınca uygulanmayacağının gözetilmemesi,4- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5560 sayılı yasa ile değişmeden önceki 23. maddesinde hükmolunan üç yıl dahil hapis cezaları hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebileceği belirtildiği halde bu husus karar yerinde tartışılmadan '' hapis cezasının süresi itibariyle yasal imkan bulunmadığından '' demek suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına dair karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.