Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5450 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20760 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanığın suç tarihi itibariyle 18 yaşından büyük olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki 3 no'lu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1) 27.08.2009 tarihli görgü tespit tutanağı ve mağdur beyanına göre, inşaat halindeki bina duvarının dış kısmında bulunan trafoya çekilen, ancak henüz trafoya bağlanmamış ve muhafaza altına alınmamış açıkta bırakılan elektrik kablosunun beş metrelik kısmının kesilerek çalınması şeklindeki sanığın eyleminin TCK'nun 142/1-e maddesinde tanımlanan hırsızlık suçuna uyduğu gözetilmeden, hakkında aynı yasanın 141/1 maddesi uyarınca hüküm kurulmak suretiyle eksik ceza tayini,2- Sanığın yakalandıktan sonra elektirik kablolarını çaldığı yere söyleyerek mağdura iadesini sağladığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında TCK'nın 168/1 maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,3- 5271 sayılı CMK'nın 231/11. maddesinde düzenlenen "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir" şeklindeki hüküm karşısında; sanığın, denetim süresi içinde yeniden kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle mahkemenin hükmü açıklamakla yetinmesi gerekirken, ilk hükümde uygulanmadığı halde hapis cezasının para cezasına çevrilmesine karar verilmesi,4- Bu dava sebebiyle yapılan 18,00 TL davetiye giderinin 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin değerlendirilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle eleştiri dışında tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 25.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.