Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5233 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 29166 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Hükümlü ...'nin temyiz dışı diğer hükümlüyle iştirak halinde işyerinin sağlam ve muhkem kilidini kırıp içeri girerek suç konusu eşyaları çalması şeklinde gerçekleşen eyleminin 765 sayılı TCK'nın 493/1, 522 ve 5237 Sayılı TCK'nın 142/1-b, maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun yanında 116/2-4 ve 119/1-c maddesinde düzenlenen birden fazla kişiyle birlikte işyeri dokunulmazlığının ihlal ve 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçlarını oluşturduğu ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun birden fazla kişiyle işlenmesinden ötürü uzlaşmaya tabi olmadığının anlaşılmasına karşın, 5237 sayılı Yasaya göre hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozmak ve mala zarar vermek suçlarını oluşturan eylemler nedeniyle konut dokunulmazlığın bozma suçunda TCK'nın 119/1-c maddesi ile uygulama yapılması gerektiği ve mala zarar verme suçuyla ilgili olarak CMK'nın 253/4. maddesine uygun olarak sanık ile mağdura üç gün içinde kararlarını bildirmedikleri takdirde, teklifi reddetmiş sayılacaklarına dair meşruhatlı davetiye ile uzlaşma teklifinde bulunulduktan sonra uzlaşma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi suretiyle 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan Yasanın belirlenmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule Göre de;Mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerde uygulama maddelerinin yanlış yazılmış olması,Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ... ve müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, infaz aşamasında hükümlü lehine uygulamaların kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 23.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.