MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde; Mala zarar verme suçundan hükmolunan neticeten 2.000 TL adli para cezasına ilişkin hüküm miktar itibariyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 305/1. maddesi uyarınca kesin olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından sanıklar ..., ... ile sanık ... müdafiinin temyiz istemlerinin aynı Yasanın 317. maddesi gereğince REDDİNE, II-Sanıklar ... ve ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde; Suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 116/4. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; Kasten işlemiş oldukları suçtan hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “c” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, yalnızca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ile sanık ... müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanıkların mahkum oldukları hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına’’ cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, III-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Kamera görüntülerine göre, suçun TCK'nın 6/1-e. maddesi tanımlaması uyarınca gece sayılan zaman diliminde işlendiği sabit olduğu halde, sanıklar hakkında TCK'nın 143. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Sanık ...'nın çaldıkları eşyalardan bir adet bilgisayarı arkadaşı olduğunu söylediği ve hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık ...'a hediye ettiğini söylemesi üzerine, bilgisayarın bulunarak katılana iade edildiği ve iadenin kısmi olduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 168/4 maddesi gereğince katılanın kısmi iadeye rıza gösterip göstermeyeceği tespit edildikten sonra sanıklar hakkında TCK'nın 168/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı belirlenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 3-Kasten işlemiş oldukları suçtan hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “c” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, yalnızca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ile sanık ... müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, IV-Sanık ... hakkında ise suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesine gelince; Sanığın üzerine atılı suçu ikrara yönelik herhangi bir beyanının bulunmaması ve atılı suçu işlediği yönünde sanık ...'nın atfı cürüm niteliğindeki beyanları dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı, mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediğinin anlaşılması karşısında, sanığın beraati yerine, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık Mesut Turker'in temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 17.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.