MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Müştekinin çalınan motosikletinin olaydan yaklaşık iki gün sonra evinin bahçesinde bulunduğu anlaşılan sanık ...'nin 06.02.2012 tarihli kolluk ifadesinde, 18-19 yaşlarında bir gencin motosikleti evinin bahçesine bıraktığını, oğlu olan ve hakkında mahkumiyet kararı verilen sanık ...'yi ise on gündür görmediğini beyan ettiği, sanık ....'in 24.06.2012 tarihinde vefat etmesi sebebiyle sonraki aşamalarda savunmasının alınamadığı anlaşılmasına rağmen, 16.02.2012 tarihli fezlekede, 19.04.2012 tarihli iddianame içeriğinde ve mahkeme gerekçesinde; sanık ....'in evinin bahçesine suça konu motosikleti getiren kişinin sanık .... olduğunu söylediğinden bahisle, sanık ....'ın mahkumiyetine karar verilmiş ise de, sanığın aksi ispatlanamayan savunmasına göre beraati yerine dosya kapsamı ile örtüşmeyen gerekçeye dayanılarak yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmiş olması,2-Kabule göre de; a-Müştekinin her hangi sabit bir yere kilitlemeden, kendi direksiyon kilidi ile park ettiği motosikletinin çalınması şeklinde gerçekleşen eylemin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-e maddesinde yazılı suça uyduğu gözetilmeden, sanık hakkında aynı Yasanın 141/1. maddesi ile hüküm kurulması, b-Mala zarar verme suçunun konusunun hırsızlık suçunun konusu ile aynı olduğunun anlaşılması karşısında, mala zarar verme suçunun yasal unsurunun oluşmadığı gözetilmeden sanığın yüklenen suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, c-Sanığın adli sicil kaydından, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 26.10.2011 tarih ve 2008/204 Esas ve 2011/302 Karar sayılı ilamı ile tekerrüre esas olacak şekilde daha ağır hükümlülüğü bulunduğu anlaşılmasına rağmen, daha az ceza içeren kararın 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin uygulanmasında esas alınması, d-Sanığın tekerrüre esas alınan .... 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 23.02.2010 tarih ve 2008/882 Esas ve 2010/185 Karar sayılı ilamındaki hükümlülüğün birden fazla suçtan verilen cezalardan oluşması karşısında, en ağır cezayı içeren hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiğinin düşünülmemesi, e-Sanıktan tahsiline karar verilen toplam 14 TL yargılama giderinin inceleme tarihi itibariyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan (20 TL'den) daha az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 324/4. maddesi gereğince Devlet hazinesine yüklenilmesi gerektiğinin gözetilmemesi Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 17.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.