Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4612 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19205 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:A) Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Sanık hakkında hükmolunan doğrudan adlî para cezasının miktarı gözönüne alındığında 31/03/2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 23/03/2005 tarihli ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 2. madde ile, hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, üç bin liraya kadar olan adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerinin kesin nitelikte olması ve temyiz kabiliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz isteğinin CMUK'nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, B) Sanık ... hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;Konut dokunulmazlığını bozma suçunun birden fazla sanık tarafından işlenmesine rağmen, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 119/1-c maddesi gereğince cezanın artırılmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre sanık ...'in temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, C) Sanık ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1) Sanık ... ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanık ...'ın aşamalarda verdikleri savunma içeriklerine göre, aralarında menfaat çatışması bulunduğu anlaşılmakla, sanıkların savunmalarının aynı müdafii tarafından yapılamayacağının gözetilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 152. maddesine aykırı davranılması, 2) Konut dokunulmazlığını bozma suçunun birden fazla sanık tarafından işlenmesine rağmen, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 119/1-c maddesi gereğince cezanın artırılmaması,3) Sanık müdafiinin, 19/12/2012 tarihli son oturumdaki lehe olan hükümlerin uygulanması istemi taksitlendirmeyi de içerdiği halde, konut dokunulmazlığını bozma suçundan dolayı kurulan hükümde, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın korunmasına, 16/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.