MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1)Suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde büfenin önündeki dolabın kilidini kırarak dondurma çalması şeklindeki eyleminin TCK.nın 142/1-b maddesine uyan hırsızlık suçunu oluşturması karşısında anılan yasanın 141/1 maddesi uyarınca uygulama yapılması ,2)Suça sürüklenen çocuğun müştekiye ait 5 adet dondurmayı çalmış olması karşısında, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü ve olayın oluşuna göre çalınan dondurmaların toplam değerinin az olması sebebiyle suça sürüklene çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 145. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,3)5271 sayılı CMK'nın 231/11. maddesinde düzenlenen "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir" şeklindeki hüküm karşısında; suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde yeniden kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle mahkemenin hükmü açıklamakla yetinmesi ve suç tarihinde 18 yaşını tamamlamamış olması ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmediğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından hükmedilen kısa süreli hapis cezalarının aynı kanunun 50/1. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğu gözetilmeden 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesi uyarınca cezaların ertelenmesine de karar verilmesi,4)Suça sürüklenen çocuğun sarfına sebebiyet verdiği 14.00 TL yargılama giderinin, 6352 sayılı Yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken 20 TL'lik tutardan az olduğunun ve bu nedenle suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son meddesi gereğince suça sürüklenen çocuğun ceza süresi bakımından kazanılmış hakkının gözetilmesine, 16/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.