MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: A)Sanık ... müdafiinin ve sanık ...'in temyiz talepleri hakkında yapılan incelemede;Sanık ...'nın mahkemede beyan etmiş olduğu adresine 11.12.2012 tarihinde yapılan karar tebliği ile sanık ...'in daha önce beyan etmiş olduğu MERNİS adresine 14.01.2013 tarihinde yapılan tebligatların geçerli olduğu kabul edilerek yapılan incelemede, Dosya içeriğine ve gerekçeye göre, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK'un 310/1 maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra, sanık ... müdafiinin 19.12.2012 tarihinde, sanık ...'in 06.02.2013 tarihinde hükmü temyiz ettikleri anlaşıldığından, temyiz taleplerinin halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE, suç tarihinde Antalya Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan tutuklu olduğu UYAP kayıtlarından anlaşılan sanık ... ile ilgili olarak olağanüstü kanun yolu kanun yararına bozma yolunun işletilmesi için ihbarda bulunulmasına, B-Sanık ... müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;Sanık hakkında verilen cezanın suçun geceleyin işlenmesi nedeniyle artırım yapılırken buna ilişkin uygulama maddesinin yazılmaması mahallinde giderilebilir eksiklik olarak görülmüştür.Mahkemenin ceza hesaplamasında bir isabetsizlik görülmemiş ve tebliğnamenin bu yönden bozma isteyen düşüncesi benimsenmemiştir.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK'nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine '' TCK'nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına'' cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.