Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4262 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14666 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:1-Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan açılan kamu davası ile ilgili olarak tek eylem bölünerek hırsızlık suçundan beraat, suç eşyasının alınması ve kabul edilmesi suçundan ise, mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle, kararda çelişkiye düşülmesi.2- Sanık ....'in üzerine atılı suça ilişkin olarak, sanığın suça konu kabloları yakarken yakalanmasından iki gün gibi kısa bir süre önce hırsızlık suçunun meydana geldiği, sanığın suça konu eşyaları aldığı kişinin kimlik bilgilerine ilişkin ayrıntılı ve net olarak cevap verememesi ve tüm dosya kapsamına göre sanığın eyleminin hırsızlık suçuna uyduğu gözetilmeden, yazılı şekilde TCK'nın 165/1. maddesi ile hüküm kurulması, 3- Sanık ....'ın üzerine atılı suça ilişkin olarak, sanığın üzerine atlı suçlamayı kabul etmediği gibi suça konu kabloların bulunduğu yere diğer sanığın araması üzerine geldiğinin tutanakla da tespit edildiğinin anlaşılması karşısında hükümlülüğüne yeterli hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kabule göre de;4- Sanıklar hakkında TCK'nın 165/1 maddesine göre uygulama yapılırken hapis cezasının yanında adli para cezasına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,5- Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, yalnızca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 6-6183 sayılı Kanunun 106/1. maddesinde belirlenen 20 TL’den az gerçekleşen yargılama masrafının, 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK'nın 324/4 maddesi gereğince Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son. maddesi gereği sanık .....'un ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının gözetilmesine,11.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.