MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz dilekçesinde belirttiği gerekçeye göre temyizin, sanığın müşteki ....'a yönelik eyleminden dolayı kurulan hükme yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-5237 sayılı TCK'nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK'nın 493/1. maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu; dosya kapsamına göre sanığın eyleminin 765 sayılı TCK'nın 493/1, 523, 81/2. ve 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 143, 168 maddelerine uyan hırsızlığın yanı sıra, aynı yasanın 151/1 maddesine uyan mala zarar verme suçunu da oluşturduğu ve bu suç yönünden CMK'nın 253 ve 254. maddelerinde öngörülen uzlaşma hükümlerinin uygulanma olanağı değerlendirilip sonucuna göre 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca denetime olanak verecek şekilde ayrı ayrı uygulamalar yapılıp, cezalar belirlenip, sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, 5237 sayılı TCK'nın 42. maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Kabule göre de; a-Yaş küçüklüğü nedeniyle dosyası tefrik edilen suça sürüklenen çocuk ....'nun başka suçtan yakalandığı sırada sanık ... ile birlikte bu suçu da işlediğini ikrar edip, suça konu teybin evinde olduğunu beyan ederek müştekiye iadesini sağladığı, sanık ...'in de hazırlık aşamasında alınan ifadesinde atılı suçu suça sürüklenen çocuk .... ile birlikte işlediğini kabul ettiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK'nın 168. maddesinin uygulanma şartlarının oluştuğu gözetilmeden, yazılı şekilde uygıulama yapılması, b-Sanığın kasten işlediği suçtan dolayı mahkum olduğu hapis cezasının kanuni sonucu olarak hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin uygulanmaması,c-Karar başlığında sanığın nüfusa kayıtlı olduğu köy adının yanlış yazılması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.