MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:A- Üst Cumhuriyet Savcısının, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelemesinde;Yasal süresi içinde temyiz başvurusunda bulunmayan üst Cumhuriyet Savcısının bu konudaki isteğinin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,Sanık ve suça sürüklenen çocuğun, olay tarihinde saat 02.00-03.00 arasında, ölümü nedeniyle hakkında düşme kararı verilen Metin Bayır ile birlikte müştekiye ait işyerinin sağlam ve muhkem giriş kapısının kilit dilini levye ile zorlayıp açarak içeri girip eylemi gerçekleştirdiklerinin anlaşılması karşısında; eylemlerinin 765 sayılı TCK'nın 493/1-son, 522/1 (hafif) maddelerine uyan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden; 493/1, 522 (hafif) maddeleri ile uygulama yapılması ve 5252 sayılı Yasanın 9/3 maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilip, sanık ...’ın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 143, 53; 116/2-4, 119/1-c, 53 ve 151/1, 53 ve suça sürüklenen çocuk ...’ın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 143, 31/3; 116/2-4, 119/1-c, 31/3 ve 151/1, 31/3 maddelerinde düzenlenen hırsızlık, birden fazla kişi ile birlikte geceleyin işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarını oluşturduğu, ... hakkında mala zarar vermek ve ... hakkında ise hırsızlık ve mala zarar vermek suçlarıyla ilgili olarak 5271 sayılı CMK'nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca “uzlaşma” hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerekmekte ise de; ... hakkında sadece 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 143, 53; 116/2-4, 119/1-c, 53 ve ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 116/2-4, 119/1-c, 31/3, 50 maddeleri ile yapılacak uygulamaya göre, ... hakkında 765 sayılı TCK'nın 493/1, 522 (hafif), 59 ve ... hakkında 493/1, 522 (hafif), 55/3, 59 ve 647 sayılı Kanunun 4. maddeleri ile yapılan uygulamanın her durumda sanık ve suça sürüklenen çocuğun lehine olması nedeniyle, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. B- Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... ve müdafiinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, C- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1- 647 sayılı Kanunun 3/4. maddesinde bir yıl ve daha az süreli hürriyeti bağlayıcı cezaların kısa süreli olduğu belirtilmiş olmasına, aynı Kanunun 4. maddesinde 18 yaşını bitirmemiş olanların mahkum edildikleri kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın para cezası veya tedbirlerden birine çevrilmesinin zorunlu bulunduğu belirtilmesine göre suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkındaki 1 yıl hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmemesi,2- Suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında yer alan hükümlülüklerinin kesinleşme tarihinin suç tarihinden sonra olduğunun anlaşılması; 5560 sayılı Yasa değişikliğinden önce yürürlükte bulunan 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23/2-d. maddesinde, suçun işlenmesiyle mağdurun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşulunun suça sürüklenen çocuğun ailesinin veya kendisinin ekonomik durumunun elverişli olmaması hâlinde aranmayabileceğinin belirtilmesi karşısında; bu yönde bir araştırma yapılmadan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile ilgili değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde hüküm verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafi ile suça sürüklenen çocuk ...’ın temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.