Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3809 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26109 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : BeraatMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:1-02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanığı hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi olduğu gözetilerek, sanığa “ normal tarifeye göre hesaplanan cezasız kaçak kullanım bedelini ödeyerek şikayetçi kurumun zararını gidermesi halinde 6352 sayılı Yasanın Geçici 2/2 maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” dair bildirimde bulunularak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden zarar miktarı belirtmeyen eksik bildirimle yazılı şekilde karar verilmesi,2-Sanığın kovuşturma aşamasının 17.02.2011 tarihli celsesinde alınan savunmasında, tutanağa konu yerde kendisinin ikamet etmediğini, söz konusu yerin kayınpederi ...' a ait olduğunu ve olay tarihinde evde kendisinin misafir olarak kaldığını beyan etmesi ile 10.03.2011 tarihli celsede tanık ... ile ilgili olan dava dosyasının incelenmesi sırasında, tanığın adresinin sanık .... hakkında düzenlenen inceleme konusu tutanağa konu adres ile örtüştüğünün belirtilmesine karşın sokak numarası itibariyle birbiriyle aynı olmadığının anlaşılması karşısında; anılan tanık ... ile ilgili olan dava dosyasının getirtilip, onaylı suretinin denetime olanak sağlayacak şekilde dosya arasına konulup, sanık ve tanık hakkında tutulan tutanakların aynı yere ilişkin olup olmadığının kesin bir biçimde tespiti ile ayrıca suça konu yerin kime ait olduğunun ve suç tarihinden önce kim veya kimlerce kullanıldığının araştırılarak sanık haricinde de suça konu yeri kullanan kişi veya kişilerin tespit edilmesi halinde bu kişiler hakkında da suç duyurusunda bulunularak kamu davası açıldığı takdirde bu dosya ile birleştirilip yapılacak yargılama sonucunda sanığın ve varsa başka kişilerin hukuki durumunun tespiti yerine eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 05.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.